
Kiraya verenin kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler için kiralanan taşınmazı kullanma ihtiyacı ortaya çıktığında, kira sözleşmesinin sonlandırılması mümkündür. Bu duruma “ihtiyaç sebebiyle tahliye” denir. Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesine göre, bu gerekçeyle kiracıya karşı tahliye davası açılabilir. Ancak bu davanın açılabilmesi için kiraya verenin gerçek bir ihtiyacının varlığı ve bu ihtiyacın samimi olması gerekmektedir. Örneğin, ev sahibi kendisi veya ailesi için konutu kullanmak üzere kiracıyı çıkarmak isteyebilir.
İhtiyaç sebebiyle tahliye davası açılabilmesi için izlenmesi gereken birkaç önemli adım vardır:
İhtiyacın Doğduğunu Bildirme: Kiraya veren, kira sözleşmesinin bitimine en az 1 ay kala, kiracıya ihtiyaç sebebiyle tahliye talebini bildirmelidir. Bu bildirim genellikle noter kanalıyla yapılır.
Tahliye Davası Açılması: Bildirimden sonra kiracı taşınmazı boşaltmazsa, kiraya veren dava açabilir. Dava, kira sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 ay içerisinde açılmalıdır.
İspat Yükümlülüğü: Kiraya veren, mahkemede taşınmaza neden ihtiyaç duyduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu ihtiyacın samimi ve gerçek olduğuna dair deliller sunulmalıdır. Örneğin, kiraya verenin kendisinin ya da ailesinin yaşadığı evin kullanılamaz durumda olduğunu gösteren belgeler bu duruma örnektir.

İhtiyaç sebebiyle tahliye davası sonucunda kiracı tahliye edilirse, kiraya veren 3 yıl boyunca aynı taşınmazı başka birine kiraya veremez. Bu yasağa uymayan kiraya veren, eski kiracısına tazminat ödemek zorunda kalabilir. Bu durum, kanunun kiracıyı koruyan hükümlerinden biridir ve kötü niyetli tahliyeleri önlemek amacıyla getirilmiştir.
1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenleme ile kira uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Bu, ihtiyaç sebebiyle tahliye davaları için de geçerlidir. Arabuluculuk süreci tamamlanmadan mahkemede dava açılması mümkün değildir. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa, dava yoluna gidilebilir.
İhtiyaç sebebiyle tahliye davalarında görevli mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemeleri’dir. Taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesi, yetkili mahkeme olarak kabul edilir. Çorlu’da bir taşınmazla ilgili dava açılacaksa, Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi bu davaya bakacaktır.
İhtiyaç sebebiyle tahliye davasında avukatlık ücreti, Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği avukatlık asgari ücret tarifesi çerçevesinde belirlenir. 2024 yılı itibariyle ihtiyaç sebebiyle tahliye davasında avukatlık ücreti, davanın zorluk derecesine ve avukatın tecrübesine göre değişiklik göstermekle birlikte, ücret, ayrıca dava sürecinde yapılacak masraflara, duruşma sayısına ve dava süresine göre artış gösterebilir.
Çorlu’da ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açmayı düşünenler için, profesyonel bir avukatın hukuki desteği, davanın başarıyla sonuçlanması açısından oldukça önemlidir. Hukuki süreçler karmaşık olabilir ve kira hukuku özellikle uzmanlık gerektiren bir alan olduğu için, deneyimli bir avukattan danışmanlık almak kiraya verenin haklarının tam anlamıyla korunmasını sağlar.
Çorlu’da tahliye davası için avukatlık hizmetine ihtiyaç duyuyorsanız, Penbegül Hukuk ile iletişime geçebilirsiniz. Kira hukuku alanındaki tecrübesiyle tahliye davalarınızda hukuki desteği sağlamakta ve süreçlerin hızlı bir şekilde sonuçlanması için gereken adımları atmaktadır.
Çorlu’da uzman avukatlık ve arabuluculuk hizmetleri için yanınızdayız. Sorularınızı yanıtlamak, hukuki süreçlerinizde size rehberlik etmek ve en iyi çözümü sunmak için bizimle iletişime geçin.
Copyright © 2024 Penbegül Hukuk Ve Arabulucuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır.